Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/17719 E. 2015/14313 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17719
KARAR NO : 2015/14313
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2014
NUMARASI : 2010/230-2014/315

Davacı M.. E.. mirasçıları vekili Avukat B.. G.. tarafından, davalı Ç.. A.. aleyhine 07/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/06/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 08/12/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat D..H.. ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat B.. G.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
a)Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 6/18 hissesi tarafına ait olan ve diğer hissedarlar ile yapılan fiili taksime göre kendisine isabet eden kısma 2003 yılında nar fidanları diktiğini, D.. ile akdedilen sözleşme uyarınca davalı şirketin, davaya konu taşınmazın yakınına sulama kanalı inşaa ettiğini, bu kanalda 2009 ve 2010 yıllarında su sızıntısı olduğunu, davaya konu nar bahçesinin su nedeniyle zarar gördüğünü, ağaçların kuruduğunu belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 02/05/2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı B.. K.. 41. maddesinde deyimini bulan zarar, mal varlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Y.. K.. 08.12.1965 günlü ve Esas 4/219 ve Karar 448 sayılı ilamında da belirtildiği gibi meyveli ağaçların kesilmesinden veya bunların hayatiyetine son verilmesinden doğan zararın ne şekilde hesap edileceği konusunda B.. K.. bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu durumda hayatın olağan akışı içerisinde oluşan hukuk kurallarının olaya uygulanması suretiyle adalete uygun bir sonuca ulaşmak gerekir. Meyveli ağaçların yaşamına son verilmesinden doğan zararın, bunların kaim değerinin tespiti suretiyle takdiri gerektiği kökleşen Yargıtay içtihatlarıyla belli olmuştur. Bir ağacın kaim değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan ağaç sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesidir.
O halde mahkemece yapılacak iş hem uzman, hem de yerin sürüm değerini bilen kişilerden seçilecek bilirkişiler eliyle yukarıda belirtilen esaslar uyarınca zararın gerçek miktarının tespit ettirilmesidir. Bu esaslara aykırı olarak (ağaçların getirebileceği ürün esasına göre) düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılıp karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Dosya kapsamından, davacı tarafça D.. M.. aleyhine A.. M.. 2010/2225 Esas sayılı dosyası üzerinden davaya konu zarar nedeniyle maddi tazminat istemli dava açıldığı, 02/11/2011 tarihli karar ile istemin kısmen kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmekle henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. D.. M.. hakkında idari yargı yerinde görülen davada, davacı yana tazminat verilme ihtimali bulunduğu gözetilerek, eldeki davada davacılar yararına hüküm altına alınacak tazminat yönünden “..” ibaresinin eklenmesi gerekmektedir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan.. TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.