YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17518
KARAR NO : 2015/14455
KARAR TARİHİ : 09.12.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2011/1074-2014/415
Davacılar C.. Ö.. ve diğeri vekili Avukat A..Ö.. tarafından, davalı M.. T.. aleyhine 28/09/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminatın kısmen kabulüne, maddi tazminatın reddine dair verilen 12/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne hükmedilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacılar, yayınevi olarak çeşitli kitaplar bastıklarını, dava dışı yazarın aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak fazla kitap basıp piyasaya sürdükleri iddiasıyla talepte bulunduğu ve gıyaplarında yapılan delil tespiti dosyasında, davalının bilirkişi olarak rapor düzenlediğini, tespit dosyasında davalı bilirkişiye yalnız dava dışı yazarın evinde bulunan kitaplar üzerindeki bandrollerin tespiti görevi verilmesine rağmen, tespit dosyasına sunduğu raporunda: “..” mütalaasında bulunarak gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak suretiyle davacılar aleyhine tecavüzün ref’i davası açılmasına neden olduğu belirtilerek, maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava konusu olay nedeniyle A.. M.. yargılanan davalının gerçeğe aykırı bilirkişilik yaptığının kabulü ile cezalandırıldığı, hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik kararlar hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte değildir.
6100 Sayılı H..’nın 266. maddesi uyarınca: “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, …, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.”
Somut olayda, bilirkişinin: “kitapların bu bandroller kullanılmak suretiyle piyasaya sürüldüğü” şeklindeki mütalaası açılan veya açılacak davalarda çözümü hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenebilir niteliktedir. Bilirkişinin açıklaması hakimi bağlayıcı, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi içeren bir mütalaa değildir. Dolayısıyla bilirkişinin böyle bir mütalaada bulunmasının dava açılmasında ve dosyada verilen kararda etkili olamayacağının kabulü gerekir. Şu durumda, açılan davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle manevi tazminatın kısmen kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiş; kararın, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.