Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/17176 E. 2015/2396 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17176
KARAR NO : 2015/2396
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

MAHKEMESİ : Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2003/403-2014/78

Davacı Z.. B.. Bingöl Şubesi vekili Avukat Tuba tarafından, davalı H.. D.. aleyhine 01/08/2003 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 25/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalının haksız eylemi ile oluşan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının TC Emlak Bankası A.Ş. Bingöl şubesindeki görevi sırasında müşteri hesabından zimmetine para geçirdiğini, bankanın bu parayı hesap sahibine faiziyle ödediğini belirterek zararının tazminini istemiştir.
Davalı, talep konusunun Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/14 Esas, 2010/160 Karar sayılı dava dosyasında hüküm altına alındığını, dava konusuz kaldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından davalı tarafından zimmete geçirilen dövizin suç tarihi itibariyle merkez bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığı olan 28.166,48 TL nin tazminine karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre, Ağır Ceza Mahkemesi kararında zimmet miktarının suç tarihindeki TL karşılığının hesaplanarak hüküm kurulduğu görülmüştür. Eldeki davada ise davacı, davalının zimmetine geçirdiği miktar dışında hesap sahiplerine ödediği miktarı da katarak 23.576 Euro’nun ödetilmesi isteminde bulunmuştur. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. maddeleri gereğince davacı, Euro cinsinden zararın tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığını isteyebilir. Talebin bu şekilde değerlendirilmesi durumunda da eldeki davada istenen miktar ile Ağır Ceza Mahkemesinde hükmedilen miktarın aynı olduğundan söz edilemez.
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki talepleri gözetilerek zarar kapsamının belirlenmesi ve Ağır Ceza Mahkemesin ilamında zararın bir kısmının tahsiline karar verilmiş olması nedeniyle de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.