Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/16976 E. 2015/6933 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16976
KARAR NO : 2015/6933
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğeri vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğeri aleyhine 13/07/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların davalılardan …’ye yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların davalılardan …’a yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, Antalya … Başkanlığı’na bağlı … şirketinin yönetim kurulu başkanı ve … üyesi olduklarını, davalılardan …’ın ise … şirketinden … bulunan çay ocağı, otopark ve büfelerin işletmesini kiralayan kişi olduğunu, … Başkanlığı tarafından …’ın sözleşme şartlarına uymadığının tespit edilmesi nedeniyle sözleşmenin feshedilme aşamasına geldiğini, bu süreçte … ile yaptıkları bir görüşmenin bu kişi tarafından hukuka aykırı bir şekilde gizli kamera ile kayda alındığını ve sözleşmenin feshedilmemesini sağlamak amacıyla basına servis edildiğini, söz konusu görüşmenin 10/06/2009 tarihli … Manşet gazetesinde ”…” başlığı ile yayınlandığını, gazetenin 12/06/2009 ve 22/06/2009 tarihli sayılarında benzer haberlere yer verildiğini, olayın bu şekilde gündeme gelmesi sonucu görevlerinden istifa ettiklerini ve siyasi kariyerlerinin sona erdiğini, … tarafından hukuka aykırı şekilde kayda alınan görüşmenin yayınlanması nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemece, davalılardan … tarafından davacılarla aralarındaki görüşmenin kayda alınmasının davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı, görüşmenin kamu görevlisi olan davacıların tartışılabilir eylemlerinden kaynaklandığı, davalı gazete yönünden ise haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Anayasa’nın “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20. maddesi gereğince herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde de herkesin özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiş; maddenin ikinci fıkrasında ve Anayasa’nın 20/2. maddesinde yasaya uygun sınırlama nedenleri sayılmıştır. Bundan başka, Medeni Kanun’un 24. ve 25. maddeleri ile hukuka aykırı olarak kişilik haklarına yapılan saldırılar koruma altına alınmış, bu hakların saldırıya uğramasının yaptırımı da Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde gösterilmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu eylem ile ilgili olarak davalılardan … hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, şantaj ve kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetmek suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı ve Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/579 esas, 2013/374 karar sayılı kararı ile …’ın kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetmek suçunu işlediği sabit görülerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, diğer suçlardan ise beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki görüşmenin davalılardan … tarafından hukuka aykırı bir şekilde kaydedildiği mahkemenin de kabulündedir. Halka açık olmayan bir mekanda gerçekleşen söz konusu görüşmenin hukuka aykırı bir şekilde kaydedilmesi, davacıların özel hayatının gizliliğini ihlal edici niteliktedir. Şu durumda davacıların kişilik haklarının zarar görmediğinden söz edilemez. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davacılar yararına uygun miktarda tazminata hükmedilmesi gerekirken, davalılardan … yönünden de istemin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan … yönünden BOZULMASINA, davalılardan …’ye yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.