Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/16518 E. 2015/13301 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16518
KARAR NO : 2015/13301
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Davacı D.. B.. vekili Avukat A.. D.. tarafından, davalı M.. B.. aleyhine 01/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, E.. B..olduğunu, davalının ise K.. B.. olarak görev yaptığını, olay günü mezarlık ziyareti sırasında davalının kendisine bağırdığını, kendisini belediye başkanı olarak seçen halkın huzurunda küçük düşmesine neden olduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının kesinleşen ceza mahkemesi kararına göre, davacıya karşı hakaret suçunu işlediği hususunun sabit olduğu, ceza mahkemesinin kesinleşen bu maddi olgusunun mahkeme açısından da bağlayıcı olduğu, bu karara göre davalının davacıya hakaret etmek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğu ve bu fiilini, haksız bir fiile tepki olarak işlediği gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasına getirtilip incelenen E..M..2010/106 esas, 2013/13 karar sayılı ilamı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkindir… 231/5. maddesi uyarınca; “…” Bu nedenle açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmünün, BK’nın 53. maddesi anlamında hukuk hâkimi yönünden bağlayıcılığı yoktur.
Diğer yandan, davalının davaya konu sözleri, davacı ile girdiği tartışma sırasında söylediği anlaşılmaktadır. Mahkemece tazminat gerektirdiği benimsenen sözler, yakışıksız ve kaba olmakla birlikte; kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir ve tazminatı gerektirmez. Mahkemece bu husus gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.