Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/16369 E. 2015/13675 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16369
KARAR NO : 2015/13675
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2014/62-2014/430

Davacı A.. A.. vekili Avukat E.. Ç.. tarafından, davalılar H.. Y.. ve diğerleri aleyhine 17/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının, davalılardan M..A.. yönelik tüm, diğer davalılara yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının, davalılar H.. Y.. ve G.. A..’ye yönelik diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, A..P.. yürüyüşe çıktığı sırada köpek tarafından ısırıldığını, bu nedenle şikayette bulunduğunu, A.. V.. tarafından ilgililer hakkında soruşturma izni verildiğini, yapılan soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığına kararı ile sonuçlandığını, bu kararın E.. G.. 07/02/2014 tarihli nüshasında “..” manşetiyle verildiğini, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın tam metninin, adı, soyadı, anne-baba ismi, doğum tarihi ve açık adresinde hiçbir karartma ve silme yapılmadan gazetede ve gazetenin internet sitesinde tümü ile yayınlandığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, bir kişinin haber metninde isminin geçmesinin kişilik haklarına saldırı sayılmayacağını, ayrıca gazete yazı işleri müdürünün sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, E..G.. 07/02/2014 tarihli sayısında yayınlanan haberde, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden herhangi bir ibare yer almadığı, takipsizlik kararının yayınlanmasının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, kararın içeriğinde kamuoyu tarafından bilinmesi halinde davacıyı küçük düşürecek, alay konusu olacak bir bilgi ve ibare olmadığı, diğer taraftan yazı işleri müdürü olan M.. A.. tazminat sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere; yayınlanan haber, görünür gerçeğe uygun ve güncel olması, kullanılan ifadeler bağlamında öz ve biçim arasındaki dengenin korunmuş bulunması nedeniyle basın özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilebilecek nitelikte bir haberdir. Habere konu edilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar metninin, haber içeriğinde görsel olarak yayınlanmasında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Zira okuyucunun dikkatini habere çekmeye yönelik ve gazetecilik tekniğinin gereği olarak bu şekilde yayın yapılabilir. Ne var ki; anılan karar metni, davacının açık adres bilgilerini de içermekte olup bu bilgiler karartılmadan ya da metinden çıkartılmadan, haberde tümü ile yayınlanmıştır.
A.. 09/10/2012 tarihli 42811/06 başvuru numaralı A..T.. kararında; “A.. 8. maddesi uyarınca herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkında sahiptir… Sözleşmenin 8. maddesi, özel hayat ve aile hayatının geliştiği, fiziksel olarak belirli bir yer olan bireyin konutuna saygı hakkını da korumaktadır… Bir bireyin ev adresi, özel hayat kapsamına giren kişisel bir veri veya bilgi olup bundan dolayı kendisine tanınan korumadan yararlanır… Özel hayatın korunması hakkı ile ifade özgürlüğü hakkı arasında kurulacak adil dengenin tespiti, yayınlanan haberin kamu yararı içeren tartışmalara bir katkısının olup olmadığında yatmaktadır.” şeklinde tespitlerde bulunulmuştur.
A.. yukarıya alıntı yapılan kararında da belirtildiği üzere, bireyin ev adresi, özel hayat kapsamına giren kişisel bir veri veya bilgi olup bundan dolayı kendisine tanınan korumadan yararlanacaktır. Davacının açık adresinin yayınlanmış olması, özel hayatın gizliliğini ihlal niteliğindedir. Haberde bu bilginin yer almasında kamu yararı bulunduğundan da söz edilemez. Özel hayat kapsamına giren bu bilgilerin karartılarak ya da silinerek yayın yapılması mümkün iken, haberin sunumunda bu hususa dikkat edilmemesinin tazminatı gerektirdiğinde kuşku bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının davalılardan M.. A.. yönelik tüm, diğer davalılara yönelik öteki temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.