Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/16300 E. 2015/938 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16300
KARAR NO : 2015/938
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2010/122-2013/530

Davacı A.Y.E.D.A.Ş. vekili Avukat Hatice tarafından, davalı İ.S.K.İ. Genel Müdürlüğü aleyhine 19/01/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili olmayan kişinin verdiği emirle dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kazı çalışması esnasında elektrik kablosuna verilen zararın ödetilmesi amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali isteminde bulunmuştur.
Davalı, öncelikle zamanaşımı definde bulunmuş, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava açılması hususunda olur veren müdür yardımcısının bu konuda bir yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Haksız fiil nedeniyle zarara uğrayan bir tüzel kişi (özellikle kamu kurumu) ise, BK m.60’daki bir yıllık (TBK m.72’deki iki yıllık) zamanaşımı süresi, tüzel kişi adına dava açmaya emir vermeye yetkili kişi ya da organının zararı ve tazminat sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Dava açılması konusunda olur veren kişinin yetkisiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesini sunan avukata vekaletname verilmesiyle, yetkisiz kişinin oluruna icazet verildiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir.
Şu halde, öncelikle zamanaşımı savunmasıyla ilgili bir karar verilmesi, bu savunmanın reddi durumunda işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.