Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/16254 E. 2015/922 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16254
KARAR NO : 2015/922
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2011/52-2013/742

Davacı B.. Ş.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı B.. B.. aleyhine 22/02/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, belediye başkanı olarak bir dönem görev yaptığı davalı idarenin, bir kısım maaş alacaklarını ödemediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali isteminde bulunmuştur.
Dosya kapsamından; davacının, maaş alacağının ödenmesi için davalı idareye başvurduğu, ancak bu isteminin reddedildiği ve bu işleme karşı idari yargı yoluna başvurmadığı anlaşılmaktadır. Davacının maaş alacağının olup olmadığı ve varsa kapsamının, belediyelere ilişkin ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde yer alan düzenlemelere göre belirlenmesi gerekir. Bunun ise, idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde belirlenmesi gerektiği açıktır. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari olan maaş alacağının varlığının ve kapsamının, hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez.
Diğer yandan, idari yargı yerinde “itirazın iptali” biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, maaş alacağına ilişkin istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılması ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir.
Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yazılı biçimde istemin kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.