YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16179
KARAR NO : 2015/1236
KARAR TARİHİ : 02.02.2015
MAHKEMESİ : Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2012/359-2012/904
Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Arzu tarafından, davalılar M.. Ç.. vd aleyhine 27/04/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı M.. Ç.. yönünden davanın kabulüne, davalı K.. A.. yönünden davanın reddine dair verilen 25/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı M.. Ç.. vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı M.. Ç.. yönünden davanın kabulüne, davalı K.. A.. yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı M.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare, davalılar tarafından yaralanan dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Yasa gereğince ödediği tazminatın rücuen tahsilini talep etmektedir.
Mahkemece, davalı M.. Ç.. hakkında açılan ceza dosyasının kesinleşmesi beklenmemiş, davalının direnerek polis memurunun yaralanmasına neden olduğu benimsenerek, davacının polis memuruna ödemek zorunda kaldığı tazminatın bu davalıdan rücuen ödetilmesine karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde; polis memurunun, davalı M.. Ç..’i yakaladığı sırada, tespit edilemeyen şahıslar tarafından davalının vücut bütünlüğüne karşı saldırı başladığı, davalının, bu saldırıdan kurtulmak amacıyla polis memurunu savurarak yere düşürdüğü, davalı hakkında direnme suçundan açılan ceza davasında suç kastı olmadığından beraat ettiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Kural olarak, Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (mülga BK m.53) gereği; ceza mahkemesince verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, Hukuk Hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp Ceza Mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin kararları hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşımaktadır.
Şu halde; ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkileyecek nitelikte olması, ceza ve hukuk yargılamasında çelişkili kararlar verilmesinin önüne geçmek bakımından, davalı M.. Ç.. hakkındaki ceza dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, ceza dosyasının kesinleşmesinden sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı M.. Ç.. yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.