Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/15741 E. 2015/12530 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15741
KARAR NO : 2015/12530
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2014/44-2014/301

Davacı T.. T.. vekili Avukat Melih tarafından, davalı T.. M.. aleyhine 21/01/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/823 esas sayılı dosyasında müvekkil kurumun katılan, davalının ise sanık olduğunu, davalı sanığın beraat edip lehine hükmedilen vekâlet ücreti alacağını Kozan İcra Müdürlüğünün 2013/3709 esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, katılan kurum aleyhine yükletilen vekâlet ücretinin yasaya aykırı olduğunu, çünkü ceza davalarında beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Avukatlık Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 5. fıkrasında bu durumun “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir” şeklinde düzenlendiğini belirterek anılan vekâlet ücretinden sorumlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, takibe dayanak yapılan ilam tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/5. maddesine göre hazine aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/823 esas, 2013/91 karar sayılı ilamında davacının katılan davalının ise sanık olduğu, davalı sanığın beraat edip hüküm fıkrasında “Sanık kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan 1.320 TL maktu vekâlet ücretinin katılan kurumdan alınarak sanığa verilmesine” karar verildiği, mahkemenin bu kararının davacı katılan tarafından temyiz edilip Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2013/23370 esas, 2013/27401 karar sayılı ilamı ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davalı sanığın lehine hükmedilen vekâlet ücreti alacağını Kozan İcra Müdürlüğünün 2013/3709 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine koyduğu anlaşılmaktadır. Kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile davalının davacıya vekâlet ücreti ödemesine hükmedildiğine göre davanın reddedilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, açıklanan bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.