Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/15561 E. 2015/12712 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15561
KARAR NO : 2015/12712
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/1383-2014/967

Davacı M.. P.. tarafından, davalı M.. S.. aleyhine 22/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden;
Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisine davalı tarafından telefonda hakaret edildiğini, kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; Manisa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/113 esas, 2013/529 karar sayılı dosyasında davalının davacıya karşı söylediği sözler nedeniyle mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar hükmün açıklanmasının ertelenmesi yönündeki ceza mahkemesi kararları bağlayıcı nitelikte değilse de, ceza mahkemesi dosyası içeriğinden davalının davacıya hakaret ettiği sabittir. Olay tarihi, olayın gelişimi, dosya kapsamı, sarfedilen sözlerin ağırlığı ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.