Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/15418 E. 2015/12814 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15418
KARAR NO : 2015/12814
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Davacı C.. A.. vekili Avukat Mustafa tarafından, davalı Y.. K.. aleyhine 10/12/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız eylem (silahla yaralama) nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının 26/07/2004 tarihinde kendisini silahla yaraladığını belirterek uğramış olduğu manevi zararın tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, davalının davacıya yönelik silahla yaralama eylemi nedeni ile davacının kişilik haklarının ihlal edilmiş olduğu kabul edilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda, olayın oluş şekli, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

Kabule göre; mahkemece hükmedilen manevi tazminata uygulanacak yasal faizin başlangıcının, olay tarihi olan 26/07/2004 yerine 26/04/2004 tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.