Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/15282 E. 2015/13218 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15282
KARAR NO : 2015/13218
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2014
NUMARASI : 2012/429-2014/288

Davacı B.. E.. vekili Avukat Türkay tarafından, davalı A.. K.. aleyhine 27/12/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız şikayet nedeni ile manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir kısmı kabul edilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Yurt-Kur Keşan Yurt Müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalışırken aynı kurumda memur olarak görev yapan davalı tarafından alkol almadığı halde, alkol alarak mesaiye gittiğinden bahisle yurt müdürüne şikayet edildiğini, bu nedenle iş aktinin feshedildiğini, yine hakaret ve tehdit iddiasıyla davalının şikayette bulunduğunu, yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek haksız şikayet nedeniyle uğradığı manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının hak arama özgürlüğü kapsamındaki şikayet ve ihbar hakkını başkasına zarar vermek için kullandığı, şikayeti haklı gösteren emarenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, olayın oluş şekli, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.