Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/14852 E. 2015/12374 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14852
KARAR NO : 2015/12374
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/07/2014
NUMARASI : 2011/949-2014/376

Davacı A.. B.. vekili Avukat Y. Ç. F. tarafından, davalı H.. B.. aleyhine 26/07/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız şikayet nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, görevli polis memuru olarak trafik kontrolü yaptıklarını, davalı hakkında belgesiz araç kullanmaktan işlem yapmaya başladıklarını, bunun üzerine davalının “sizin hakkınızda rüşvet istemekten suç duyurusunda bulunacağım…” şeklinde sözler söylediğini, sonrasında rüşvet istemek ve hakaret iddiasıyla şikayette bulunduğunu, soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalının ceza mahkemesinde iftira suçundan cezalandırıldığını belirterek uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, talep kısmen kabul edilerek, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.