Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/14825 E. 2015/13226 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14825
KARAR NO : 2015/13226
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2014
NUMARASI : 2013/161-2014/285

Davacı N.. C.. vekili Avukat Başak tarafından, davalılar G.. A.. ve diğeri aleyhine 14/01/2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı G.. A.. vekili ile davalı G.. A.. tarafından istenilmekle süresi içinde olduğu anlaşılan davalı G.. A..’ın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Gerekçeli karar, kararı temyiz eden davalı G.. A..’ya 25/07/2014 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise adı geçen davalı tarafından 15/09/2014 tarihinde verilmiştir. HUMK’un 432/1 maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal temyiz süresi ile HMK’nın 104. maddesinde öngörülen bir haftalık sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı G.. A..’nun temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2- Davalı G.. A..’ın temyiz itirazlarına gelince;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalılardan G.. A.. ve adamları tarafından zorla imzalatılan iki adet senedin G.. A.. tarafından Abdullah Demircan adlı kişiye verildiğini, daha sonra geri alınarak diğer davalı G.. A..a verildiğini, davalı G.. A.. tarafından senetlerin ödenmesinin talep edildiğini, davalılarla hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek iki adet senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı G.. A.., iddianın asılsız olduğunu, dava dışı Abdullah Demircan adlı kişiye araç sattığını, dava konusu senetleri araç bedeline karşılık ciro ile aldığını, senetlerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle icra takibi yaptığını, kendisinin iyiniyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tanığı G.. Y..’ın beyanına itibar edilerek dava konusu senetlerin davacının kardeşinin borcu nedeniyle davacıdan zorla alındığı kabul edilerek her iki senet nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı ve davalılardan G.. A..’nun keşideci, dava dışı Abdullah Demircan’ın lehtar, davalı G.. A..’ın hamili olduğu 04/01/2010 keşide tarihli, 21/10/2010 vadeli 5.000,00 TL ve 10.000,00 TL’lik bonolar nedeniyle davalı G.. A.. tarafından senedin keşidecileri ve lehdarı aleyhine icra takiplerinin yapıldığı, davacı tarafından bu senetlerin zorla alındığının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 737. maddesine göre, borçlu emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak, “senedin hükümsüzlüğüne” veya “senedin metninden anlaşılan” def’ilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu def’ileri ileri sürebilir. Senedin Hükümsüzlüğüne ilişkin def”iler nisbi ve mutlak def’iler olup, mutlak defiler herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin iradeyi fesada uğratan sebeplerden ötürü iptali kural olarak ancak senedin tarafına karşı istenebilir. Bu şekilde düzenlenen senedin usulüne uygun olarak başkasının eline geçmiş olması halinde, bu tür def”iler ancak karşı tarafın kötünüyetli veya ağır kusurunun bulunduğunun ispatı halinde 3. kişiye karşı ileri sürülebilir.
Somut olayda, davalı G.. A.. dava konusu senetleri ciro yoluyla eline geçiren yetkili hamildir. Senetlerin davacının elinden hukuka aykırı bir biçimde çıktığı, bu davalının kötüniyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğu davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Bu husus davacı tarafından kanıtlanamamış olup davalı G.. A.. yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı G.. A.. yararına BOZULMASINA, davalı G.. A..’nun temyiz dilekçesinin (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan haçların istek halinde geri verilmesine 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.