Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/14788 E. 2015/13558 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14788
KARAR NO : 2015/13558
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2012/347-2014/200

Davacı M.. A.. vekili Avukat Şekip tarafından, davalı İ.. Ç.. aleyhine 04/10/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, Göztepe T. M. E. Cami Koruma Derneği yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalının ise adı geçen caminin imamı olduğunu, aralarında dernek işleri nedeni ile husumet bulunduğunu, davalının cami cemaati içinde kendisine “şerefsizsin, hırsızsın” diyerek hakarette bulunduğunu, bu sözleri nedeni ile cezalandırıldığını, kişilik haklarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı ise ; davacının Koruma Derneği tarafından cami için harcanması gereken meblağlara sürekli itiraz ettiğini, hakkında Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiası nedeniyle şikayetçi olduğunu, soruşturma neticesinde koğuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek davacı yararında bir miktar manevi tazminata karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; davalı İ.. Ç.. hakkında, olay tarihinde cami koruma derneği başkanı olan davacı Mehmet Firuz Algan’a “sen şerefsizsin, hırsızsın” demek sureti ile hakaret ettiği iddiası ile kamu davası açıldığı, İstanbul 29. Sulh Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda, 22/03/2012 gün ve 2012/358 K sayılı ilam ile TCK.nın 125/1 ve 2.maddeleri gereğince hakaret suçunun işlendiğinin sabit görüldüğü gerekçesi ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara itiraz edilmesi sonucu, Kadıköy 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2012 gün ve 2012/158 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayın gelişimi, olay tarihi, sarfedilen sözlerin niteliği ve yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.