Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/14749 E. 2015/12379 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14749
KARAR NO : 2015/12379
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2011/226-2014/375

Davacı K.. Ş.. vekili Avukat Y.. Ö.. tarafından, davalı O..Ş.. aleyhine 20/09/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı şirketin tüm, davacı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacı şirketin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz ve muhafaza işlemi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirket, davalı şirket tarafından hakkında haksız icra takibi başlatıldığını, açtığı menfi tespit davasının D..M.. tarafından kabul edilerek davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine karar verildiğini, sözü edilen takip nedeniyle 21.743 metre işlenmemiş ham tül kumaşın ve.. plaka sayılı aracının haczedilerek muhafaza altına alındığını, haciz nedeniyle işçilerini ve mallarını taşımak için araç kiralamak zorunda kaldığını, depoda bulunan kumaşların haczedilip muhafaza altına alınması nedeniyle iş yerinin bir ay süre ile çalışmadığını, bu sebeple aldığı siparişleri yetiştiremediğini, güvenin sarsılması nedeniyle yeni sipariş alamaz duruma geldiğini, iş yerinin kapalı kaldığı süreçte çalışan işçilere ücret ve sigorta pirimi ödemek zorunda kaldığını, kar mahrumiyetine uğradığını belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, davalının haksız eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, D.. M.. 2011/226 takip sayılı dosyası ile davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, 15/09/2009 tarihinde davacıya ait işyerine hacze gidildiği, davacı şirkete ait 21.743 metre işlenmemiş ham tül kumaş ile ..plaka sayılı aracının haczedilerek muhafaza altına alındığı, D..M.. 2009/433 esas, 2010/210 karar sayılı kararı ile davacı şirketin D.. M.. 2011/226 takip sayılı dosyasına konu alacak ve alacağa dayanak yapılan iki adet senet nedeniyle davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine karar verildiği, anılan kararın 03/10/2011 tarihinde kesinleştiği, haczedilen malların 06/01/2011 tarihinde davacı şirkete iade edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, kesinleşen menfi tespit davası sonucu bedelsiz kalan senetler nedeniyle yapılan icra takibi ve haczin haksız olduğunun anlaşılmasına göre; davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğinin kabulü gerekir. Mahkemece davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA; davalı şirketin tüm, davacı şirketin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.