Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/14359 E. 2015/13904 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14359
KARAR NO : 2015/13904
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

…..
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … ve diğeri aleyhine 16/08/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/04/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 01/12/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil … vekili Avukat … ile karşı taraftan davacı vekili….geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
6100 sayılı HMK’nın 334/1. maddesinde “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler” hükmü düzenlenmiştir. Aynı kanunun 336. maddesinde ise; “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı …’nın yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüyle; işin esasının incelenmesine geçildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, zimmet ve denetim görevini ihmal sureti ile zimmete neden olma eylemleri nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
-/-

-2-
2014/14359 – 2015/13904

Dosya kapsamından, davalı …’nın İmranlı …..vekili, davalı …’nın veznedar vekili olarak görev yaptıkları, …..Mahkemesi’nin 2012/7 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen kamu davasında, davalı …’nın zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, davalı …’nın denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine neden olma suçlarından cezalandırıldıkları ve kararın onanmak sureti ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalıların davacıya karşı dayanışmalı (müteselsil) olarak sorumlu oldukları ve dava konusu olayın gerçekleşme biçimine göre Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığı gerekçesi ile istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı …’nın, diğer davalının zimmet eylemine katıldığına ya da suçtan menfaat elde ettiğine dair bir delil bulunmadığı gibi, davaya konu kurum zararının oluşmasında kasti bir eylemi de mevcut değildir. Davalının sorumluluğu, denetim görevini ihmal etmesine dayanmaktadır. Diğer davalı … zimmet eylemini, suçun açığa çıkmasını önlemeye yönelik hileli davranışlarda bulunarak gerçekleştirmiştir. Zimmete geçirilen miktarın müfettiş incelemesi devam ettikçe artması ve ….. Başmüdürlüğü tarafından da zimmetin fark edilmemiş olması, somut olayda zimmetin tespitinin kolay olmadığını göstermektedir. Öte yandan, davacı kurum nezdinde işlemlerin otomasyon sistemi ile yürütüldüğü, merkez müdürlüğüne vekaleten görevlendirilen davalıya, bilgisayar ve otomasyon sistemini kullanma ile ilgili yeterli eğitimin verilmediği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı kurumun ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan BK’nın 43 ve 44. maddeleri uyarınca hesaplanan tazminattan önemli oranda bir indirim yapılmalıdır. Davalıların zarardan müteselsil sorumlu olmaları, tazminatın kapsamının belirlenmesinde lehine indirim sebebi bulunan davalı yönünden BK’nın 43 ve 44. maddelerinin uygulanmasına engel değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.