Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/14312 E. 2015/12388 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14312
KARAR NO : 2015/12388
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2013/12-2014/271

Davacı M.. S.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı B.. S.. aleyhine 08/07/2013 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Antalya 4. İcra Müdürlüğü 2008/140 Esas sayılı dosyası üzerinden kendisine İİK.’nun 89. maddesi gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, tebligatları takip borçlusu konumunda olan işçisi H.. Ü..’ün aldığını, itirazın süresinde yapılmaması nedeniyle İİK.’nun 89. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, icra dosyasında borçlu H.. Ü..’ün işçisi olduğunu, borçlunun işçi-işveren ilişkisine dayalı ücret alacağı dışında, herhangi bir hak ve alacağının olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı takip alacaklısı, tebligatlardan ikisinin davacı tarafından tebliğ alındığını, takip borçlusu olan H.. Ü..’ün davacının işçisi olduğunu, davacı ile takip borçlusunun birlikte hareket ettiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, birinci haciz ihbarnamesinin takip borçlusu tarafından teslim alındığı, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin ise bizzat ibaresi yazılmak sureti ile davacı tarafından teslim alındığı, ancak İİK.nun 89.maddesine istinaden çıkarılan 2. ve 3.haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatlar üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edilmesi nedeni ile davacının takip borçlusuna borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre; Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008/140 Esas nolu takip dosyasında alacaklı-davalının talebi üzerine davacı işveren adına İİK’un 89. maddesi gereğince çıkarılan 1. haciz ihbarnamesinin 20.05.2013 tarihinde, davacının işçisi aynı zamanda takip borçlusu olan dava dışı H.. Ü.. imzasına tebliğ edildiği, 2.haciz ihbarnamesinin 12.06.2012 tarihinde, 3.haciz ihbarnamesinin ise 25.6.2013 tarihinde davacının bizzat kendi imzasına tebliğ edildiği, davacı tarafından bu ihbarnamelere itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Yasası’nın 4. maddesinde “İcra ve İflâs Dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı, icra takip dosyasında çıkarılan tebliğatların usulsüzlüğüne ilişkin şikayet yoluna başvurmamıştır.
Mahkemece her ne kadar İİK 89/2-3 maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların geçersiz olduğundan bahisle hüküm kurulmuş ise de, anılan düzenleme gereği İİK 89. maddesine dayalı ihbarnamelerin geçersizliğine karar vermek görevi İcra Mahkemesi’ne aittir. Mahkemece işin esasına girilerek deliller toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava; İ.İ.K 89.maddesine göre açılan menfi tesbit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu mahkeme kararında İ.İ.K. 89.maddesi uyarınca davacıya çıkarılan 1. 2. haciz ihbarnamelerinin tebligatlarının usulüyle olduğu 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğ belgesindeki imzanın da davacının el ürünü olmadığı belirtilerek sonuç doğurmayacağı yolundaki gerekçeye katılmak mümkün olmayıp, bu konuda dairenin çoğunluğuyla ayrı görüşte olmakla birlikte, Mahkeme kararının gerekçe bölümünün son cümlesinde “takip borçlusu Hazar Üstün’ün davacının işcisi olduğu, maaş ücret alacağından başka davacıdan alacağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerektiği” de belirtilmiştir.
Gerçekten, 89/1. 2. ve 3. Haciz ihbarnamelerinin tebliğindeki usulsüzlüğün İcra Hakimliğine de şikayet yoluyla öne sürülmesi gerekir. Ancak somut olayda, takip borçlusu H.. Ü..’ün davacının işçisi olarak çalışmakta olması ve maaş alacağı dışında davacıdan başka bir alacağı olduğu yolunda, ne icra dosyası ve haciz ihbarnamelerinde, ne de eldeki davada cevap dilekçesi ve yargılama aşaması da bir iddia ileri sürülmemiştir. Maaş haczi içinde haciz müzekkeresi yazılabilecek olup 89.madde uyarınca işlem yapılması mümkün değildir.
Şu durumda mahkemece işin esasında incelenerek davanın kabulüne dair karar verildiği düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.04/11/2015