Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/13455 E. 2015/10718 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13455
KARAR NO : 2015/10718
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2012/785-2014/262

Davacı S.. G.. vekili Avukat Şemsedtin tarafından, davalı B.. C.. aleyhine 08/06/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kişilik haklarına haksız saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının evden ayrılan ve anneannesinin evine sığınan üvey kızına yazıp gönderdiği mektup içeriğinde sarfettiği sözlerle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacının yüzüne karşı suç teşkil edecek herhangi bir eyleminin olmadığını, evden ayrılan ve anneannesi ile birlikte kalan üvey kızına telkin amaçlı olarak ve iyi niyetle kişiye özel olarak yazdığı mektubun habersizce okunduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının sözlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu edilen olayda; olay tarihi, olayın gelişimi ile davalının mektubu sadece üvey kızına yönelik olarak yazması, aile sırlarını yaymak ve davacıyı tüm aile içinde aşağılamak gibi bir amacının olmaması ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı fazladır, daha alt düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.