YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12929
KARAR NO : 2015/10089
KARAR TARİHİ : 17.09.2015
MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2014/188-2014/355
Davacı E.. Y.. vekili Avukat İsa tarafından, davalı İ.. S.. aleyhine 16/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 10/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne görevsizliğe dair duruşma yapılamayacağından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, Hakimlerin ve Cumhuriyet savcılarının hukuki sorumluluğu hükümlerine dayanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, göreve ve husumete ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Sulh Ceza Hakimi olan davalının verdiği hukuka aykırı tutuklama kararıyla ve davranışlarıyla zarara uğratıldığı belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, HMK 46. ve 47. maddeler uyarınca hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği ve ilk derece hakimlerinin fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay ilgili hukuk dairesinde açılacak davanın ilk derece mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerektiği gerekçesiyle göreve ve husumete ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karar tarihi öncesinde, yargılama aşamasında, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6545 Sayılı Kanun’un 70. ve 86. maddeleri ile 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesine 3. fıkra olarak eklenen madde hükmü uyarınca “Birinci fıkrada yazan haller dışında suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir. “Aynı Kanun’un 142. maddesinde ise tazminat isteminin zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise aynı yerde başka ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanacağı hükmü bulunmaktadır.
Şu halde, anılan yasal düzenlemeler uyarınca davaya bakma görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden ilk derece mahkemesi olarak Yargıtay ilgili hukuk dairesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.