Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/12918 E. 2015/13528 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12918
KARAR NO : 2015/13528
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Davacı K.. B.. vekili Avukat İ.. tarafından, davalı M.. K.. aleyhine 22/06/2006 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 15/05/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/11/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat H.. geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava rücuen tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı K.. B.., davalının belediyenin yapı kontrol şube müdürü olduğunu, dava dışı A.. G..’e ait gecekondunun yıkım kararı alınmadan yıkılmış olması nedeni ile bu kişi tarafından idare mahkemesinde açılan dava sonunda hükmedilen 38.189,81 TL’lik tazminatı icra dosyasına ödemek zorunda kaldığını, davalının kusurlu eylemi ile neden olduğu zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek ödediği tutarın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesini istemiştir.
Davalı, dava dışı A.. ait gecekondunun yıkım tarihinde senelik izinde olduğunu, hakkında bu konuda ceza davası açıldığını sonucunun beklenmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ceza yargılamasında davalının yıkım sırasında görevli olup yıkım ekibinin de başında olduğu belirlenmiş olduğundan davalının yöneticisi olduğu birimin uğranılan zarardan sorumlu olduğu davacının ödediği tazminatı rücu hakkı bulunduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalının K.. B..nın yapı kontrol şube müdürü olduğu, belediyenin gecekondu yıkım ve yol çalışmaları sırasında hakkında belediye yetkili organlarınca yıkım kararı alınmamış olan dava dışı A.. ait evin de yıkıldığı, bu kişinin idare mahkemesinde açtığı davada yıkımın hukuken haklı bir sebebe dayalı olmadığının tespit edildiği, davalı yıkım tarihinde izinde olduğunu savunmuş ise de ceza yargılaması sırasında suç tarihi olarak kabul edilen 03/07/2003 tarihinde görevinin başında olduğu anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece davalının yapı kontrol şube müdürü olarak görev tanımı ve sorumluluk kapsamı araştırılmamış, söz konusu haksız yıkımdan tek başına mı, başkaları ile birlikte mi sorumlu olup olmayacağı yönünde bir inceleme yapılmamış, ayrıca yıkılan gecekondunun halk sağlığını tehlikeye düşürür nitelikte metruk bir yapı olduğuna yönelik savunma uyarınca olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı da tartışılmadan karar verilmiştir.
Şu durumda, mahkemece, davalının görevinden dolayı yetki ve sorumluluklarının neye ilişkin olduğu, idare mahkemesince kabul edilen haksız yıkım nedeniyle kimin yada kimlerin kusurlu olabileceği yönünden bir bilirkişi incelemesi yapılarak, olayda 818 sayılı BK’nın 43. maddesinin ( 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi ) uygulanıp uygulanmayacağının da tartışılmasından sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.