Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/12818 E. 2015/1083 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12818
KARAR NO : 2015/1083
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2009/221-2014/205

Davacı F.. T.. vekili Avukat Suat tarafından, davalılar İçişleri Bakanlığı vd aleyhine 06/05/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının davalılardan H.. U..’a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının davalılardan İçişleri Bakanlığı’na yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, el konulan aracın kaza yapması nedeniyle araç hasarı ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan H.. U.. yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, davalı bakanlık yönünden ise yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından davacının; … plaka sayılı aracının Gevaş ilçesinde kaçak şeker taşıdığı iddiası ile ilçe jandarma komutanlığı tarafından el konulduğunu, el konulan şekerler gümrük deposuna boşaltıldıktan sonra jandarma tarafından şoför beklenmeden düz kontak yapılmak suretiyle şoförlüğü bulunmayan jandarma karakolunda görevli bir korucu ile hareket ettirdiklerini, aracı çok tehlikeli bir yerde durdurmaları sonrası trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle ölenlerin mirasçılarına aracı sigortalayan A. Sigorta AŞ’nin tazminat ödeyerek kendisinden rücuan tazminat talebinde bulunduğunu ve aracının da kaza nedeniyle hasara uğradığını belirterek maddi zararının tazminini istediği anlaşılmaktadır.
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 7. bölümünde “koruma tedbirleri nedeni ile tazminat” konusu düzenlenmiştir. CMK’nun 141/j maddesinde “Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen” kimsenin maddi ve manevi her türlü zararlarını devletten isteyebileceği öngörülmüştür. Aynı yasanın 142/2. maddesinde “istem zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesinde ve eğer o yer Ağır Ceza Mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka Ağır Ceza Dairesi yoksa en yakın Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Ancak, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6. Maddesinde, Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144. maddeleri hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı belirtilmiştir.
Davaya konu olayda, 10/09/2008 tarihinde el koyma işlemi yapılmıştır. Davacı, el konulan aracının davalı bakanlık görevlilerinin kullanımı sırasında trafik kazası yapması nedeniyle zarara uğradığını belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Şu halde, davanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan İçişleri Bakanlığı yönünden BOZULMASINA, davacının davalılardan H.. U..’a yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.