YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12809
KARAR NO : 2015/11056
KARAR TARİHİ : 08.10.2015
MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2013/650-2014/386
Davacı E.. K.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalılar S.. A.. ve diğeri aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalıların diğer temyizine gelince;
Dava, kasten yaralama eylemi nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın oluşu, ceza mahkemesi kararının içeriğine göre eylemin haksız tahrik altında işlenmiş olması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerekmiştir.
3- Davacının diğer temyizine gelince;
Davacı dava dilekçesinde yaralanması nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Mahkemece 7.500,00’er TL’nin davalılardan alınmasına karar verilmiştir. Davacı davalıların birlikte işledikleri haksız eylem sonucu yaralandığına ve dava dilekçesinde açıkça tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiğine göre davalıların ayrı ayrı sorumluluklarına karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalılar yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harcın istekleri halinde geri verilmesine 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.