Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/12443 E. 2015/9473 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12443
KARAR NO : 2015/9473
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2011/889-2014/140

Davacı B.. Y.. vekili Avukat Melih tarafından, davalılar Ş.. Ü.. ve diğeri aleyhine 14/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı Şenol Üyüdücü ve kardeşi Ş.. Ü.. tarafından önünün kesildiğini, davalıların kendisine küfür ettiklerini, yüzüne yumruk atarak kollarından tutup darp ettiklerini ve yaralanmasına sebep olduklarını belirterek uğramış olduğu maddi ve manevi zararının ödetilmesini istemiştir.
Davalılar davaya verdikleri cevaplarında, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının uğramış olduğu darp neticesinde elem ve acı çektiği sabit olmakla davalılardan manevi tazminat talep etmesinin haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edin­memiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişimi, yaralanmanın niteliği ile yukarıda anılan ilkeler göz önüne alındığında davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.