Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/12403 E. 2015/10435 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12403
KARAR NO : 2015/10435
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2010/181-2014/67

Davacı 1.. K.. vekili Avukat Ahmet tarafından, davalı E.. Ö.. aleyhine 24/05/2010-14/07/2010 gününde verilen dilekçeler ile istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair, verilen 06/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Teftiş Kurulunca görevlendirilen müfettişin yaptığı inceleme sırasında, kendi bünyesinde memur olarak görev yapan davalının usulsüz işlemlerinin tespit edildiğini iddia ederek, kurumun söz konusu usulsüz işlemler nedeniyle uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacı kooperatifte 1995-2001 tarihleri arasında yetkisiz memur, 2002-2008 tarihleri arasında ise yetkili memur olarak çalıştığını, çalışma süresi içinde her türlü işi yapmak zorunda kaldığını, muhasebeci, ziraat mühendisi, sigorta acentesi, pazarlamacı gibi işlerde çalıştığını, kooperatifin alacaklarını kredi kullanan ortaklarından tahsil etmesi gerektiğini, usulsüz kredi verdiği veya ortak kaydedilmemesi gereken kişileri ortak kaydedip kredi verdiği iddialarını kabul etmediğini, kooperatif ortaklarının devlet tarafından sürekli af çıkartılması nedeni ile borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirdiklerini, kendi döneminde en yoğun şekilde icra takipleri ile tahsilat yapılmaya çalışıldığını, yönetim kurulu kararı ile gider hesabına alınan harcamaların müfettiş tarafından kabul edilmeyerek kendisinden istenmesinin mümkün olmadığını, varsayıma dayalı iddialarla açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporları esas alınarak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davanın dayanağı olan müfettiş raporu uyarınca davalı hakkında zimmet ve sair suçlardan şikayetçi olunduğu ve kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
TBK 74. maddesi ( BK 53. maddesi ) uyarınca ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır.
Dava dilekçesinde davalıdan birden çok kalem zarar nedeniyle tazminat talep edildiği nazara alındığında, davalı hakkında hangi isnatlardan dolayı kamu davası açıldığı ve yargılamanın sonunda hangi maddi vakaların sübuta erdiği somut olayın özelliğine göre önem arz ettiğinden, mahkemece davalı hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenmeli ve sonrasında davalının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü ödemeler yönünden kooperatif ortaklarının ödeme yapıp yapmadıklarının araştırılması ve gerekli görülmesi halinde yeni bir bilirkişi heyetinden dosyaya giren delilleri de değerlendiren ve müfettiş raporunun tekrarı niteliğinde olmayan asıl ve birleşen davalardaki talepleri ayrı ayrı değerlendiren denetime elverişli nitelikte rapor alınarak, faize de faiz işletilmeyecek biçimde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan alınan peşin harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.