Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/12161 E. 2015/9898 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12161
KARAR NO : 2015/9898
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

MAHKEMESİ : Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2011/524-2014/137

Davacı Y.. A.. (kendi adına asaleten kızı Yeter adına velayeten) vekili Avukat Sadiye tarafından, davalı T.. A.. aleyhine 20/10/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece maddi ve manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, kızı Yeter Aykutsun’un aynı zamanda amcası olan davalı tarafından kasten yaralanmasından dolayı psikolojik ve ekonomik açıdan zarara uğradıklarını beyanla maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacı Yeter Aykutsun’un aynı zamanda sara hastası olduğunu, kendisinin küçüğe haksız fiilde bulunmadığını, davacının yeşilkart sahibi olduğunu ve tedavi masrafı yapmadığını, davacının asıl amacının kendisini mirastan mahrum bırakmak olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece, davacılar küçük Yeter ve baba Y.. A.. için talep edilen maddi ve manevi tazminat isteminin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, küçük davacı Yeter kasten yaralama eyleminden dolayı davalı hakkında açılan kamu davası sonucu, Kars 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/04/2011 tarih ve 2011/654-226 Esas-Karar sayılı ilamı ile davalının adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildiği, davacı küçük Yeter Aykutsun hakkında, Kars Devlet Hastanesi beyin cerrahisi uzmanı ve başhekimi tarafından düzenlenen 25/11/2010 tarihli kati rapora göre davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
1- Manevi tazminat yönünden;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 56. maddesine göre Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
a) Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı küçük Yeter yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı Yeter yaralanmasının hayati tehlike oluşturmadığı, kalıcı bir arıza bırakmadan iyileştiği, doktor raporlarına göre tarif edilen yaralanmanın derecesi dikkate alındığında davacı baba Y.. A..’un talep ettiği manevi tazminat isteğinin yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi (818. sayılı BK 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince, olayın meydana geliş biçimi, tarafların kusur oranı, olay, tarih ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı küçük Yeter Aykutsun yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde bir manevi tazminat ödetilmek üzere karar bozulmalıdır.
2- Maddi tazminat yönünden ise;
Davacı tarafa maddi tazminat talebine konu olan kalemler açıklattırılmalı, mevcut ise delil ve belgeleri istenilmeli, mevcut değilse 6098 Sayılı TBK’nın 50/2.maddesi (B.K 42.m) gereğince zararın miktarı hakkaniyet ilkeleri gözetilerek belirlenmelidir. Mahkemece, talep edilen maddi tazminatın hangi kalemleri kapsadığı açıklattırılmadan kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1/a-b, 2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.