Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/12132 E. 2015/10410 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12132
KARAR NO : 2015/10410
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2012/246-2014/77

Davacı T.. L.. vekili Avukat Göknil tarafından, davalı Ş.. E.. aleyhine 10/07/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazları yönünden;
Dava, haksız şikayet nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı Ş.. E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aynı sitede ikamet ettiklerini, site yönetim kurulunda birlikte görev yaptıklarını, davalının 17/04/2012 tarihli şikayet dilekçesi ile davacı ve dava dışı İrfan Karataş hakkında siteye alınmayan bir mal karşılığında fatura alındığını iddia ederek Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduğunu, 2012/15782 hazırlık soruşturması ile 18/05/2012 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalının şikayet dilekçesinde davacıya yönelik ağır ithamlarda bulunduğunu belirterek davalının eylemi nedeni ile uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, olayın oluş şekli, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat fazladır. Daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.