Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/11950 E. 2015/9890 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11950
KARAR NO : 2015/9890
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/413-2014/643

Davacı S.. A.. vekili Avukat Hatice tarafından, davalı N.. D.. aleyhine 12/04/2013 gününde verilen dilekçe ile adli yardım talepli maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebi kabul edilerek davanın reddine dair verilen 22/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki belgeler incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin redddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile gayri resmi şekilde evlendiklerini, bu evliliklerinden iki çocuklarının olduğunu, resmi nikah kıyma talebini davalının kabul etmediğini, davalının babasının evlilik birliği kurulurken çeyiz eşya senedindeki altın ve eşyaları hediye ettiğini, çeyiz eşya senedinde belirtilen yedi adet bileziği davalının “tekrar sana alacağım” diyerek aldatarak aldığını ve bilezikleri iade etmeden ortalıktan koybolduğunu belirterek bileziklerin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin ödetilmesini istemiştir. Davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının, çeyiz senedinde yer alan davaya konu yedi adet burma bileziğin kendisinden aldatılarak zorla alındığını iddia etmesine karşın, davalının bu iddiaları kabul etmediği, davacının altınların bozdurulmasına rıza gösterdiği ve elde edilen para ile borçların ödendiğini iddia ettiği, davalının bu yöndeki iddiasının aksini ispat için davacının yeterli delil sunamadığı, davacı tanığı Ş.. A..’ın bilgisinin görgüye dayalı olmaması nedeniyle itibar edilmediği, davacı tarafın iddialarını ispat için hatırlatılmasına rağmen davalıya yemin teklif etme hakkını kullanmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyada bulunan 07/11/2003 ve 22/05/2004 tarihli duruşma tutanaklarından; davalının, dava konusu altınları davacının rızası doğrultusunda borçlarını ödemek için sattığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının, bu şekildeki ikrarı kendisini bağlayacığından, aldığı bilezikleri iade ettiğinin ispatı da kendisine aittir. Davalının davacıya ait bilezikleri iade ettiğine ilişkin savunması sözkonusu olmayıp tüm dosya kapsamına göre davacıya ait ziynet eşyalarının davalıda kaldığının kabulü ile, alacağın kapsamının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının altınları borç ödemek için bozdurduğuna ilişkin beyanı nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 16/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.