Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/10431 E. 2015/2797 K. 10.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10431
KARAR NO : 2015/2797
KARAR TARİHİ : 10.03.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2010/222-2013/573

Davacı İ.. İ.. mirasçıları Kıymet ve diğerleri vekili Avukat İbrahim tarafından, davalılar R.. Y.. ve diğeri aleyhine 17/05/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 31/12/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı R.. Y.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 10/03/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat Halil geldi, karşı taraftan davacılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılardan R.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının alacaklı olduğu diğer davalıya yönelik kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, alacaklı olduğu kişiden borcu tahsil edemediğini, bu nedenle kendisine haciz ihbarnameleri gönderdiklerini, haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu, 03/05/2010 günü tapuda işlem yapmak istediği sırasında taşınmazına haciz konulduğunu öğrendiğini, takip borçlusunun kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı, icra dosyasında tebliğatların usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının takip borçlusunun kayın babası olduğunu, birlikte ticari faaliyetlerinin bulunduğunu, davacı ile borçlunun aynı binada oturduklarını, menfi tespit davasının İİK89/3 bildirimi sonrasında 15 gün içinde açılmasının zorunlu olduğunu, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya usulüne göre tebliğ edildiğini, süresinde dava açmadıklarını belirterek açılan davanın İİK 89 maddesi gereğince reddini savunmuştur.
Mahkemece, icra dosyasında haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmediği, davacının takip borçlusuna borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davanın İİK’nın 89/3. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Yasası’nın 4. maddesinde “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/610 esas sayılı dava dosyasında icra takip dosyasında çıkarılan tebliğatların usulsüzlüğüne ilişkin şikayet yoluna başvurmuş; yapılan yargılama sonucunda davacının hacizden haberdar olduğu tarih itibariyle şikayet süresini kaçırdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay’ da onanarak kesinleşmiştir.
Mahkemece her ne kadar İİK 89/1-2- maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebligatlarının geçersiz olduğundan bahisle hüküm kurulmuş ise de, anılan düzenleme gereği İİK 89. maddesine dayalı ihbarnamelerin geçersizliğine karar vermek görevi İcra Mahkemesi’ne aittir. Şu halde davacının İcra Mahkemesi’nde açıtığı davanın red ile sonuçlandığı gözetildiğinde eldeki davanın İİK 89/3 maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü sürede açıldığının kabulü mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.