YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9459
KARAR NO : 2013/12648
KARAR TARİHİ : 01.07.2013
Davacı E.. A.. vekili tarafından, davalı S.. K.. aleyhine 28/11/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine dair verilen 25/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz eidlmiştir.
Davacı, davalı Kooperatifin tasarrufu altında bulunan sulama kanalının kapağının açık kalması nedeni ile taşınmazında bulunan ürünlerinin zarar gördüğünü, meydana gelen zararının tahsili için davalı aleyhine icra takibine geçtiğini, davalının itirazı neden ile takibin durduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, yargı yolu itibari ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, suyun taşdığı belirtilen tesisin kamu tesisi olduğu, sadece Bakanlık oluru ile bakım ve yönetim sorumluluğunun davalı kooperatife devredildiği,kamu tesisinin kullanılmasındaki kusurdan kaynaklanan zararların idari karar ve eylemden doğan zararlar niteliğinde olup tam yargı davasının konusunu oluştuduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.
Kamu kurumu tarafından kamu yasaları uyarınca yapılmış tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülüktür. Ne var ki, somut olayda davalı sulama kooperatifinin kamu kurumu niteliği taşıdığından söz edilemez. Bu nedenle de davaya bakma görevi idari yargı yerine değil adli yargı yerine aittir.
Mahkemece açıklanan olgu gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.