Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2012/3041 E. 2012/4634 K. 22.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3041
KARAR NO : 2012/4634
KARAR TARİHİ : 22.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 18/05/2005 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapu sicilinin tutulmasından dolayı uğranılan zararın, Devletin sorumluluğuna ilişkin Medeni Yasa’nın 1007. maddesi gereğince ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kabulüne ilişkin verilen kararın dairemizce bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda istem kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Mahkemece verilen ilk karar dairemizin 25.10.2010 gün ve 2009/14101 – 2010/10868 esas karar sayılı ilamı ile “…talepten fazlasına hükmolunması isabetli olmadığından kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sırasında davacının 12.09.2001 günlü ıslah dilekçesi ile istemini artırması nedeni ile yeniden istemin tümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Oysa ki, 4.2.1948 tarih ve 1944/10 esas ve 1948/3 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtildiği gibi ıslah, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtay’ca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur. 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nın 177. maddesi uyarınca da ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Mahkemece davacı talebi ile bağlı kalınarak bu bedele karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra davacının ıslah talebi kabul etmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine 22/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.