Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2012/1582 E. 2012/3132 K. 29.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1582
KARAR NO : 2012/3132
KARAR TARİHİ : 29.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı …. A.Ş. vd. aleyhine 08/01/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ….A.Ş. hakkında pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı … Tur. Tic. A.Ş. vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava,trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, davalı … Ticaret Anonim Şirketi’ne yönelik davanın pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalılara yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davacı ile davalı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından temyiz olunmuştur.
Zarara sebebiyet veren araç trafikte davalı adına kayıtlıdır. Davacı bu kaydı esas alarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3 ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin bir üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. İşletenlik trafik kaydı adına olan kişiden müddeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreyle kiralanması, ariyeti veya rehni gibi hallerde kiracı ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda aykırı olarak başkasına geçmiş bulunduğu her zaman ispatlanabilir. Fakat zarar gören kişi davasını açmadan önce işletenliğin trafik kaydında adı yazılı kişiden başkasına satış yoluyla bile olsa geçmiş olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, husumetin trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Nitekim davacı da mevcut kayda dayanarak bu davayı davalı aleyhine açmış ve onun işleten olmadığı ancak sunulan ve getirtilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenle davalı aleyhine bu davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi üzerine davalı yararına yargılama giderleri ve bu arada avukatlık ücreti yükletilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Zarara sebebiyet veren 33 KBS 38 plakalı araç trafikte davalı … Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlıdır. Davacı bu kaydı esas alarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3 ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin bir üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. İşletenlik trafik kaydı adına olan kişiden müddeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreyle kiralanması, ariyeti veya rehni gibi hallerde kiracı ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda aykırı olarak başkasına geçmiş bulunduğu her zaman ispatlanabilir. Fakat zarar gören kişi davasını açmadan önce işletenliğin trafik kaydında adı yazılı kişiden başkasına satış yoluyla bile olsa geçmiş olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, husumetin trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Nitekim davacı da mevcut kayda dayanarak bu davayı davalı … Ticaret Anonim Şirketi aleyhine açmış ve onun işleten olmadığı ancak sunulan ve getirtilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenle davalı aleyhine bu davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi üzerine davalı yararına yargılama giderleri ve bu arada avukatlık ücreti yükletilmesi doğru değildir. Ne var ki bu durum yeniden yarılamayı gerektirmediğinden HUMK 438. maddesi gereğince karar düzeltilerek onanmalıdır.
3-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; davalı … Ticaret Anonim Şirketi’ne yönelik dava husumet nedeniyle reddedilmiştir. Yargılama giderlerinden adı geçen davalının da sorumlu olacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438. maddesi gereğince karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (3) sayılı bentte gösterilen nedenle hükmün 4. ve 5/2 fıkrasında yer alan “…davalı taraftan …” ifadesinin çıkarılarak yerine “…davalı … Sigorta Anonim Şirketi ile davalı …’den..” ifadesinin eklenmesine, 6/1 fıkrasında yer alan ”…tüm davalılardan…” söz dizisinin çıkarılarak yerine “…davalılar … Sigorta Anonim Şirketi ile davalı …’den…” ifadesinin yazılmasına,5/6 fıkrasının tümden çıkarılmasına, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün 6/2 fıkrasında“…Davalılar … Automotive Turizm Ticaret Anonim Şirketi ve…”, 7/1 fıkrasında yer alan “…ve davalı … Ticaret Anonim Şirketi…” ifadesinin çıkarılmasına, 7/2 fıkrasının tümden çıkarılmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 29/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.