Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2012/1573 E. 2012/3421 K. 05.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1573
KARAR NO : 2012/3421
KARAR TARİHİ : 05.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … ve diğerleri aleyhine 31/10/2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat, karşı davacı … adına Avukat … tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine 01/08/2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda ; asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/09/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacı ile, davacı-karşı davalının birleşen dosyaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı …’ın asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazına gelince;
a-Asıl dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup mahkemece asıl davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı-karşı davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu olayda davacının etkili eylem nedeniyle de tazminat isteminde bulunduğu ve olayla ilgili doktor raporunun olduğu dosyaya getirtilen hazırlık dosyası ile sabittir. Yerel mahkemece bu istem doğrultusunda değerlendirme yapılmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
b) Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu olmadığı gibi haklarında yalan tanıklık nedeniyle bir işlem de yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tanıklar hazırlık dosyasında ve mahkemede olayları ayrıntılı olarak anlatmışlardır. Getirtilen hazırlık dosyaları ve dinlenen tanık beyanlarına göre davalıların davacıya hakaret ettikleri anlaşılmaktadır.
Mahkemece tanık beyanlarına itibar edilmeden hakaret nedeniyle manevi tazminat istemi yönünden de davanın tümden reddi doğru değildir. Karar bu nedenle de bozulmaldır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2 ave b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacı-karşı davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.