YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/989
KARAR NO : 2012/5691
KARAR TARİHİ : 04.04.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … Yay. A.Ş ve diğerleri aleyhine 11/11/2009 gününde verilen dilekçe ile basın ve yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, … İl Jandarma Komutanı olduğu dönemle ilgili … gazetesinin 05.07.2009 tarihli nüshasında “Albayın suçustü anı” başlığı altında yapılan haberin alt başlığında “Ergenekon tutuklusu …’ün, suç örgütleriyle de ilişkisi takibe takıldı” denilerek …’de tutuklu … adlı kişinin adamlarıyla ve subay giyimli biriyle …’da bir restorantta yemek yedikleri, rüşvet pazarlığı yapıldığı iddia edilerek yüzleri seçilemeyen bir fotoğrafın yanında üniformalı bir fotoğrafının yayınlandığını, fotoğraftaki şahsın kendisi olmadığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, haberin … Emniyet Müdürlüğü’nün soruşturma dosyasına intikal eden bilgiler ile komuoyunda aleniyet kazanan … Ajansı haberlerine dayanılarak hazırlandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olayın oluşumu ve olay tarihi gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat çok fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.