Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/727 E. 2012/3495 K. 06.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/727
KARAR NO : 2012/3495
KARAR TARİHİ : 06.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 10/05/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı,… ilçesinde bulunan taşınmazına davalı belediyenin hiçbir yasal hakka dayanmadan el attığını, alınan malzemelerin bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya ait taşınmaza el atmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı … bir kamu tüzel kişisidir. Anılan tüzel kişiliğe bağlı olarak ve kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet gösteren Belediye organlarının eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de Belediye hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında zarara uğranılmasıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekir. Yerel mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında devlet malı olmayan yerlerden toprak veya kum alınması yahut böyle yerlere toprak, kum veya moloz yığılması neticesinde doğan zararların ödetilmesi istekleri, başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan veya projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı nedeniyle haksız eylemden doğan tazminat davası sayılır. Aynı kural ağaç kesilmesi durumunda da söz konusudur. Bundan başka yapılan işlerin plan ve projelere aykırı yapılması da idari karara aykırı bir hareketin varlığı nedeni ile yine idari kararın uygulanmasından doğan bir zarar sayılamaz ve bu bakımdan dava haksız eylemden doğan ve adli yargı yerinde bakılması gereken bir tazminat davası olarak kabul edilir.
Temyize konu edilen davada davacı, kendisine ait taşınmazdan davalı belediyenin haksız olarak malzeme aldığını belirterek bunun tazminini istediğine göre yukarıda esasları belirtilen 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının 3.bendi göz önünde bulundurulmaksızın mahkeme kararının yargı yolu bakımından bozulmasına ilişkin dairemiz çoğunluğunun kararına katılmıyorum. 06/03/2012