Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/3683 E. 2012/5299 K. 29.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3683
KARAR NO : 2012/5299
KARAR TARİHİ : 29.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vdl. vekili Avukat … tarafından, davalı … Harita İmar İnş. Müh. Tur. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğeri aleyhine 25/12/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ile davalılardan … Harita İmar İnş. Müh. Turizm ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davacılar ile davalılardan … Harita İmar İnş. Müh. Tur. ve Tic. Ltd. Şti. temyiz etmişlerdir.
Davacılar davalı tarafa ait aracın tam kusurla neden olduğu trafik kazasında desteklerini kaybettiklerinden 10.000,00’er TL manevi tazminat istemişlerdir.
Yerel mahkeme, her bir davacı için 4.000,00’er TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda davalı tarafın tam kusurlu olması, ölenin davacılara yakınlığı, oluş biçimi ve yukarıda anılan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Şu durumda yerel mahkemece davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA; davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.