Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/342 E. 2012/2998 K. 28.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/342
KARAR NO : 2012/2998
KARAR TARİHİ : 28.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … Genel Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 07/08/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/09/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, indirimli tarifeden faydalanan dava dışı 3. kişi tarafından açılan davada kabul edilip ödenen paranın rücu yolu ile geri alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafça temyiz olunmuştur.
Davacı, teşvik belgesi sahibi olan dava dışı bir şirkete, davalının yazısı üzerine indirimli tarife yerine normal tarife uygulanması nedeniyle dava dışı şirketin açtığı dava sonunda, normal tarife ile indirimli tarife arasındaki farkı ödemek zorunda kaldığını belirterek, ödediği tutarın, ödemeye yol açan davalıdan rücu yolu ile alınmasını istemiştir.
Davalı ise, zamanaşımı savunmasında bulunarak istemin reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Dosya içeriğinden, icra dosyasına 05.12.2007 günü ödeme yapan davacının, eldeki davayı 07.08.2009 gününde açtığı anlaşılmaktadır. Rücu davalarında zamanaşımı süresi ödeme tarihinden itibaren bir yıldır. Davacı kamu kurumu olmadığından dava açmaya yetkili yerin ‘olur’ verdiği gün zamanaşımının başlangıcı olarak esas alınamaz.
Dava dilekçesi davalıya 24/08/009 tarihinde tebliğ olunmuş ve davalı da 24/09/2009 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur. Her ne kadar süresi geçtikten sonra zamanaşımı definde bulunulmuş ise 22/10/2009 tarihli celsede davacıya tebliğ edilen zamanaşımı defini içeren savunmaya acıkça karşı çıkılmamıştır. Bu nedenle davalının zamanaşımı defi süresinde kabul edilmelidir.
Yerel mahkemece, davanın açıldığı günde, ödeme tarihlerinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu gözetilerek, istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.