Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/3184 E. 2012/4956 K. 27.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3184
KARAR NO : 2012/4956
KARAR TARİHİ : 27.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … vd. aleyhine 20/05/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan … vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davacının temyiz itirazı reddedilmelidir.
2-Davalı …’ nin temyiz itirazına gelince;
Dava, trafik kazası nedeni ile yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davacı vekili ve davalılardan … vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalılardan …’ nin sevk ve idaresindeki aracın kendisine çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında hayati tehlike geçirecek nitelikte yaralandığını beyanla, yaralanmadan dolayı uğradığı maddi ve manevi zararların ödetilmesini istemiş, yargılama sırasında maddi tazminat isteminden feragat etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel Mahkemece, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ nin 2/8 oranında kusurlu olduğu benimsenerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’ nun 47.maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Yine Borçlar Kanununun 49.maddesine göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Hükmedilecek bu para zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Kanunun takdir hakkı verdiği
hususlarda hâkimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4.maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, davacının kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli, ceza dosyası kapsamı ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarı yüksektir. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu nedenle kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.