Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/2255 E. 2012/4415 K. 19.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2255
KARAR NO : 2012/4415
KARAR TARİHİ : 19.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … vd. aleyhine 18/05/2009 gününde verilen dilekçe ile hakaretten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/09/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-) Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan manevi zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemece, talep kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre;
A) Açılan davanın kısmen kabulune karar verildiği takdirde, talep edilen tazminat ile mahkemenin kabul ettiği miktar arasındaki fark oranında yargılama giderlerinin davacı ve davalı taraf arasında bölüştürülmesi yani kabul ve red oranına göre bir hesaplama yapılması gerekir, bu şekilde bir oranlama ile davalı yargılama giderinin ( 91,98) TL’sinden sorumlu olacaktır. Oysa mahkemece yargılama süresince yapılan toplam (306,60) TL yargılama giderinin tamamının kabul ve red oranları gözetilmeyip davalılardan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
B) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2. ve 12.maddeleri gereği manevi tazminat isteğinin bir bölümünün reddedildiği durumlarda, kendisini vekil ile temsil ettiren karşı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Davacı, davasını açarken davalıların müteselsil sorumluluğuna dayanmamış her birinden ayrı ayrı tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece bu doğrultuda hüküm kurulmuştur, bu durumda, davalılar yararına reddedilen miktar üzerinden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yerel mahkemece Avukatlık Kanunu ve tarifeye aykırı olarak davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine dair 2/A ve 2/B sayılı bentlerde açıklanan; usul ve yasaya aykırılıklar nedeni ile kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 438/son maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/A) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının yargılama giderine dair olan (4) no’lu bendinin “Davacı tarafından yapılan 285,60 TL mahkeme masrafı, 21,00 TL posta ve tebligat gideri toplam 306,60 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” dair olan kısmının çıkartılarak yerine “Davacı tarafından yapılan 285,60 TL mahkeme masrafı, 21,00 TL posta ve tebligat gideri toplam 306,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 91,98 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine ve bakiye 214,62 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına” ifadesinin yazılmasına, yine yukarıda (2/B) sayılı bentte gösterilen nedenle hükme davalılar yararına vekalet ücreti takdirine ilişkin olarak “Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanmış olan 1.000’er TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine” şeklinde bent eklenmesine,öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.