Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/2132 E. 2012/5125 K. 28.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2132
KARAR NO : 2012/5125
KARAR TARİHİ : 28.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı Milli Savunma Bakanlığı vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 31/07/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazasında yaralanan dava dışı askere 2330 sayılı Kanun gereğince ödenen tazminatın rucüan tazmini talebinden ibarettir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Sevk ve idaresindeki araç ile mühimmat sevkiyatı yapan davalı trafik kazası yapmış, Nakdi Tazminat Komisyonu 26.03.2008 tarihli kararı ile 02.12.1993 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan dava dışı askeri personel …’a tazminat ödenmesine karar vermiş, ödenmiştir.
Hesap bilirkişisi, 2330 sayılı Kanunun 3. maddesince en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (Ek gösterge dahil) 100 katı üzerinden hesap yapması gerekir iken 60 katı üzerinden hesap yapmıştır. Şu durumda kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:
a)Dava edilen zarar kaza tarihinde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat miktarının da kaza tarihindeki veriler üzerinden tespit edilmesi gerekir. 2330 sayılı Kanun, tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınmak sureti ile hesaplanacağını belirtilmekte ise de, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle vaktinde hesaplanıp ödenmeyen, artan miktarda tazminat ödeyen davacının geciken ihmalinin aleyhe sonuçlarından davalının sorumlu tutulması doğru değildir. Şu halde yapılması gereken tazminatın kaza tarihindeki ek gösterge rakamları üzerinden tespit edilmesidir. Bu yönün gözetilmemiş olması bozma nedenidir.
b)Ceza davasında davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde 6/8 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Dava bir rücu davası olduğuna göre davalı, zarardan ancak kusuru oranında sorumlu tutulmalıdır. Mahkemece tam kusura göre karar verilmiş olması bir başka bozma nedenidir.
c)Dava, askerlik hizmeti dolayısıyla verilen zarar nedeni ile müteselsil sorumlu devletin ödediği tutarın, öteki sorumluya rücuuna ilişkindir.
Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. BK’nun 50. maddesi, hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır.
Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet de onunla birlikte değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdendir. Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik görevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve bu hizmetin anayasal bir görev niteliğinde olması nedeniyle, tazminatın tamamından sorumlu tutulması, hakkaniyet öğesinin kapsam belirlemede dikkate alınmamış olunması sonucunu doğurur. Şu durumda anılan öğe değerlendirmeye katılarak belirlenen tazminattan belirli bir indirim yapılması gereklidir. Yerel mahkemece açıklanan yönün gözetilmemesi doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına; (3/a, b ve c) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 28/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.