Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2011/14659 E. 2012/410 K. 18.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14659
KARAR NO : 2012/410
KARAR TARİHİ : 18.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … ve diğeri aleyhine 29/01/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Zarara sebebiyet veren araç trafikte davalı … adına kayıtlıdır. Davacı bu kaydı esas alarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3 ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin bir üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. İşletenlik trafik kaydı adına olan kişiden müddeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreyle kiralanması, ariyeti veya rehni gibi hallerde kiracı ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda aykırı olarak başkasına geçmiş bulunduğu her zaman ispatlanabilir. Fakat zarar gören kişi davasını açmadan önce işletenliğin trafik kaydında adı yazılı kişiden başkasına satış yoluyla bile olsa geçmiş olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, husumetin trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Nitekim davacı da mevcut kayda dayanarak bu davayı davalı aleyhine açmış ve onun işleten olmadığı ancak sunulan ve getirtilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenle davalı aleyhine bu davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi üzerine davalı yararına yargılama giderleri ve bu arada avukatlık ücreti yükletilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438.maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hükmün (B) bendinin 5. fıkrasında yer alan “…davalı … yararına 1000TL maktu…”söz dizisinin çıkarılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.