Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/8843 E. 2012/932 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8843
KARAR NO : 2012/932
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … vdl. aleyhine 12/03/2008 gününde verilen dilekçe ile komşu taşınmazdaki inşaat çalışmaları nedeniyle davacının dairesinin zarar gördüğü iddiasıyla tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılardan … ve … yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne dair verilen 25/03/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
a) Dava, komşu taşınmazdaki inşaat çalışmaları sırasında davacının dairesinin bulunduğu binanın hasar gördüğü iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı arsa malikleri … ve … yönünden davanın reddine, davalı müteahhit … yönünden dava dilekçesinde istenen miktarlar dikkate alınarak kısmen kabulüne, ıslah dilekçesindeki miktarın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalılardan … ve …’ ya ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaat yapan davalı müteahhit …’ ın yaptığı inşaatın hafriyat çalışmaları sırasında bitişik taşınmazdaki dairesinin bulunduğu apartmanda çökmeler meydana geldiği, binanın belediye ekiplerince mühürlendiğini bildirerek kira gelir kaybı, dairedeki hasar ve değer kaybı nedeniyle tazminat istemiş, ıslah dilekçesi ile miktarı arttırmıştır.
Islah, dava dilekçesinde yapılan bir değişiklik olup ayrı bir dava olmadığından ıslaha karşı zamanaşımı def’ inde bulunulamaz. Şu durumda, ıslahla istenilen kısmın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru değildir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden verdiği karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
b) Davacı, komşu arsa maliki davalılar … ve …’nun zarardan inşaatı yapan müteahhitle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu iddiasıyla istemini onlara da yöneltmiştir. Mahkemece arsa maliki davalıların eser sözleşmesi ile sorumluluğu müteahhide devrettiklerinden sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden istemi reddetmiştir.
Davacının dairesinde hasara yol açan komşu parseldeki inşaatın davalılar … ve … ile davalı … arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapıldığı anlaşılmaktadır. …nin eseri meydana getirirken, kendi adına olduğu kadar, arsa sahipleri adına da hareket ettiği kuşkusuzdur. … inşaatı yaparken komşu taşınmaza bir zarar vermişse Borçlar Kanunu’ nun 41. maddesi hükmünce kusura dayanan bir sorumluluk altında olacağı muhakkaktır. Bunun yanında arsa sahiplerinin olaydaki sorumluluğu ise T.M.K’ nın 730. ve 738. maddesi anlamında olup objektif (kusursuz) sorumluluktur. Anılan düzenlemeler gereği arsa sahibi hiçbir kusuru olmasa bile kendi arsasına yaptırdığı yapının doğuracağı her türlü zarardan taşınmazın maliki olması nedeniyle kusur aranmaksızın sorumludur. Şu durumda, davalı arsa malikleri … ve … da zarardan diğer davalı müteahhitle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç; Temyiz olunan kararın (2 a ve b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki itirazların ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.