YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5011
KARAR NO : 2011/4236
KARAR TARİHİ : 18.04.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … Köse vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 02/02/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/03/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeni ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, cep telefonuna cinsel içerikli mesajlar gönderen davalının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, olay nedeni ile eşinin kendisini suçladığını, aile düzeninin bozulduğunu, davalı hakkında şikayette bulunması üzerine atılı suçtan cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, davalının maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
Davalı ise, aralarında bir ilişki bulunan davacıyı taciz etmediğini, ceza mahkemesi kararını bazı duyarlı konuların belirtilmemesi için temyiz etmediğini ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davacı ile davalının karşılıklı olarak birbirlerine mesaj gönderdiği, davacının gönderdiği mesaj içeriklerinden davalının gönderdiği cinsel içerikli mesajlar nedeni ile rahatsız olmayıp aksine hoşlandığı anlaşıldığından hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/523-2008/1074 sayılı dosyasında davalı, katılan davacıya yönelik cinsel taciz suçundan yargılanarak cezalandırılmıştır. Ceza mahkemesince belirlenen davalının davranışının hukuka aykırı olduğuna ilişkin olgu, Borçlar Yasası’nın 53. maddesi gereğince, hukuk yargıcı yönünden bağlayıcı bir olgudur. Yerel mahkemece benimsenen ret gerekçesi, davalının sorumluluğunu tümden ortadan kaldırmaz, ancak Borçlar Yasası’nın 43 ve 44. maddeleri tartışılarak uygulama yeri bulunması durumunda, davalı yararına indirim nedeni olarak kabul edilebilir
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, ceza mahkemesince belirlenen davalının cinsel taciz eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenip davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.