Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/2708 E. 2011/1632 K. 21.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2708
KARAR NO : 2011/1632
KARAR TARİHİ : 21.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı… Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi aleyhine 16/09/208 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istem reddedilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayda, davalı Şirket tarafından yeni açılmakta olan özel iyileştirme (rehabilitasyon) merkezinin tanıtımı amacıyla yapılan çekimlerde, küçük davacılar … ile …’nun görüntüleri de kullanılmıştır. Davacılar bu görüntülerin izinsiz olarak çekilerek kullanıldığını belirterek manevi tazminat istemektedirler. Davalı yan ise, davacı çocukların annelerinin sözlü izni ile çekimlere katıldığını, daha sonra yazılı izin almak için girişimde bulundukları halde izin alamadıklarını savunmuştur. Böylece davacı küçüklerin görüntülerinin izinleri alınmadan ticari amaçla kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bir kimsenin fotoğraf ve görüntüsü kişilik hakları kapsamında olup Medeni Yasa’nın 24 ve Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın 86. maddesi ile koruma altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeler uyarınca davacı küçüklere ait görüntülerin izinleri olmadan kullanılmış olması eylemi onların kişilik haklarına saldırı oluşturur ve Borçlar Yasası’nın 49. maddesi uyarınca manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, adı geçen davacılar yararına uygun tutarlarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, manevi tazminat istemlerinin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.