Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/2268 E. 2011/1624 K. 21.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2268
KARAR NO : 2011/1624
KARAR TARİHİ : 21.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … tarafından, davalı … aleyhine 13/12/2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazına gelince; Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayın gelişim biçimi, davalının eyleminin ağırlık derecesi ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 438/7. maddesi gereğince, davacı yararına 3.000,00 TL manevi tazminat takdir olunmak suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının manevi tazminat tutarına ilişkin 1 nolu bendinde yer alan “…5.000,00…” biçimindeki sayı dizisi silinerek yerine “…3.000,00…” sayı dizisinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin 2 nolu bendinin silinerek yerine 2 nolu bent olarak “2-Alınması gereken 162,00 TL nispi karar harcı davacıdan alınan 202,50 TL peşin harçtan indirilerek fazla alınan 40,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 162,00 TL karar harcının davalıdan alınıp Hazine’ye gelir yazılmasına,” biçimindeki tümcenin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.