Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/14910 E. 2012/3119 K. 29.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14910
KARAR NO : 2012/3119
KARAR TARİHİ : 29.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … ve diğeri aleyhine 20/03/2002 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile 19/3/2010 tarihli ıslah dilekçesiyle artırılan kısım yönünden zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Dosya kapsamından; davaya konu trafik kazasının 28/01/2002 tarihinde gerçekleştiği, eldeki davanın 20/03/2002 tarihinde açıldığı bakiye kısmın ise 19/03/2010 tarihinde ıslah edildiği anlaşılmaktadır.
Yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 176. maddesinde “Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerinin bir kısmını ya da tamamını ıslah edebilir.” Aynı kanunun 177. maddesinde ise; “ tahkikatın sona ermesine kadar ıslah yapılabilir.” biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir.
Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun (müddeabih) ıslah yolu ile artırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı niteliğindedir. Yasada ayrıca düzenlenmiş olması ve kendine özgü kurallarının olması nedeniyle ıslah ek dava olarak nitelendirilemez Bu nedenle ancak davaya karşı ileri sürülebilecek zaman aşımı defi, ıslaha karşı ileri sürülemez.
Yerel Mahkemece, ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunulamayacağı ve ilk davanın da süresinde açılmış olması gözetildiğinde, yerinde olmayan gerekçeyle ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA,davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.