Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/12851 E. 2012/894 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12851
KARAR NO : 2012/894
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … vd. aleyhine 03/11/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/04/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı … davalılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalılar vekilinin temyiz itirazına gelince; Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı … davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. 
Davaya konu yazıda; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi …’ un resmine de yer verilmek suretiyle ve “Kendini Aklayan Müfettişe Kıyak” başlığı ve “Duyar Cinayetine Soruşturma” başlığı , ” Ergenekon Savcılarını Görevden alacaktı” altbaşlığı ile verilen haberde; HSYK Üyesi …’ un … Suikastı davasında kendisini aklayan başmüfettişe nasıl teşekkür ettiği ortaya çıktı. …, istifa eden müfettişi 5 yıl sonra yeniden göreve başlattı. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi …’ un … suikastı hükümlüsü …’ ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada kendisini aklayan başmüfettişe diyet borcunu nasıl ödediği ortaya çıktı. …, 2003 de HSYK kararı ile Cumhuriyet Savcılığı’ na atanan Adalet Başmüfettişi …’ un meslekten istifa etmesine rağmen 5 yıl sonra HSYK üyesi üç arkadaşının desteğiyle tekrar göreve dönmesini sağladı. Üstelik aradan geçen 5 yılın özlük haklarını iade etmek koşuluyla. Olayın gelişimi ise bir dizi organizasyonla gerçekleşti. … Adalet Bakanlığının önerisi ve HSYK’nın 2003 deki kararnamesi ile Ankara Cumhuriyet Savcılığına atandı. Kararı tenzili rütbe sayarak emekliliğini isteyen …’un talebi kabul edilerek yürürlüğe konuldu… atanma kararının iptali için yargıya başvurdu. HSYK kararları yargıya kapalı olmasına rağmen, yargıya giden …, … 12.İdare Mahkemesinden istediği sonucu aldı ve Bakanlık önerisinin iptali kararı çıktı….İdare Mahkemesi kararının ardından Adalet Bakanlığına başvurarak, eski görevine iade edilmesini talep etti ancak Bakanlık konuyu HSYK’ya havale etti. HSYK heyeti de 2007 yılında “talep kurula yönelik olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde oybirliği ile karar verdi. İmdadına … yetişti. …, yakın dostu …’un Mayıs 2008 de HSYK üyeliğine atanmasıyla yeniden harekete geçti. Başvurusunu yenileyen … için karar HSYK dan 24/02/2009 da çıktı ve kendi isteği ile emekliye ayrılmış olan ve 63 yaşındaki …’un hakimlik savcılık mesleğine geri dönmesine 3’e karşı 4 oyla karar verildi.. ..” ifadelerine yer verilmiştir. 
Davacı, dava konusu olayın gerçek olmadığını ve kullanılan sözler itibariyle de kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürmüştür. 
Davalı ise, yayının hukuka uygunluk sınırları içinde olduğunu savunmuştur. 
Mahkemece, kullanılan ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği,görünürdeki gerçeklerle ilgisi olmadığı ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
Dava konusu olayda, davacı, 2003 yılında Yaz Kararnamesi ile kendi istemi olmaksızın Adalet Bakanı’ nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Adalet Başmüfettişliği görevinden … Cumhuriyet Savcılığı görevine naklen atandığı, davacı vekilinin beyanına göre, davacı görevden alınmasını kişiliğine ve meslek onuruna yöneltilmiş bir haksız saldırı olarak gördüğünden 25/12/2003 tarihinde emekliliğini istediği ve başvurusunun 02/01/2004 tarihinde onaylanarak emekliye ayrıldığı, bu arada davacının, Bakanlık teklifinin iptali için idari yargıda dava açtığı, … 12. İdare Mahkemesi’ nin 2003/459 sayılı dosyasında , yapılan yargılama sonucunda dava konusu teklif işleminin iptaline ve Bakanlık aleyhine manevi tazminata hükmedildiği, kararın Danıştay aşamasından geçerek kesinleştiği,davacının Adalet Bakanlığına başvurarak ,eski görevine iade edilmesini talep ettiği, ancak Bakanlığın başvuruyu HSYK’ya havale ettiği ve HSYK ca 12/07/2007 tarihinde “talep kurula yönelik olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verildiği,davacının 07/07/2008 tarihinde HSYK ya yeniden başvuru yaptığı ve 24/02/2009 da mesleğe geri dönmesine 3’e karşı 4 oyla karar verildiği, HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un davacının Adalet Başmüfettişliğine başlatılması ve tüm mali haklarının faizi ile birlikte davcıya ödenmesi gerektiğine ilişkin ek gerekçe yazdığı anlaşılmıştır.Bu itibarla yayın, görünür gerçeğe uygundur. Şu durumda, yazı güncel bir konuya ilişkin olup; konunun kamuoyuna  yansıyış biçimi göz önünde tutulduğunda, düşünsel bağlılığın korunduğu da kabul edilmelidir. Açıklanan nedenler karşısında, çatışan yararlar dengesinin davacı aleyhine bozulmadığı ve davalı yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği benimsenmelidir. Mahkemece, istemin tümden reddi yerine kısmen kabulü yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA davacının temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.