YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12471
KARAR NO : 2012/274
KARAR TARİHİ : 16.01.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 09/07/2009 ve 20/04/2010 günlerinde verilen dilekçeler ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı idare, davalının Devlet ormanı sınırları içinde kalan yerden orman bitki örtüsünü kaldırdığını ve bu yeri sürüp ekerek idarenin zararına neden olduğunu beyan ederek ağaçlandırma giderine hükmedilmesini istemiştir.
Davalı ise, bu yerin kendisine dedelerinden kaldığını, başkası veya başkaları tarafından eskiden ormandan açıldığını, bu yerdeki orman bitki örtüsünü kendisinin kaldırmadığını, sadece eskiden ormandan açılmış olan bu yeri kullandığını, ormana ve orman bitki örtüsüne zarar vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davalı hakkında açılan kamu davasında işgal ve faydalanma suçundan mahkumiyet kararı verildiği gerekçesi ile bilirkişi raporuna göre hesaplanan tazminata hükmedilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı hakkında ormandan açma yapmak suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, yargılama sonucunda davalının işgal ve faydalanma suçundan cezalandırıldığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının eyleminin, eski açma yapılan yerden işgal ve faydalanma niteliğinde olduğundan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 114. maddesi gereğince ağaçlandırma gideri istenemeyeceği belirtilmiş olmakla birlikte ağaçlandırma gideri de hesaplanmıştır.
Davacı idare görevlilerince arazide düzenlenen suç tutanağında dava konusu yerde buğday ekili olduğu tespit edilmiştir.
6831 sayılı Orman Kanununun 114. maddesinde “Her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda, davalı dedelerinden kalan dava konusu yeri kullanmaya devam etmiş, eylemi işgal ve faydalanma kapsamında kalmıştır. Bitki örtüsünün tahribine yönelik eylem davalı tarafından gerçekleştirilmemiştir. Orman Yasası’nın ağaçlandırma giderine ilişkin 114. maddesinde ise, “her türlü orman suçu ile tahrip olunan ve yakılan sahalar” için ağaçlandırma giderinden söz edilmektedir. Dava konusu ormanlık alanda ilk işgal ve faydalanma eyleminin ne şekilde gerçekleştiği tespit edilememektedir. Bu nedenle davacıdan önce tarım arazisi haline getirilerek sadece kullanmaya devam eden davacı hakkında ağaçlandırma giderine hükmedilemez. Zira, davacı tarafından maddede belirtildiği şekilde yakılan veya tahrip olunan bir orman sahası yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı hakkında istemin tümden reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.