Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/11908 E. 2012/913 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11908
KARAR NO : 2012/913
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 15/03/2006 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda, davacının yaralanma derecesi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminaat miktarı çok azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.